Manavgat’a 7 km uzaklıkta olan Side tarihi bir yerleşim merkezidir. Tarihçiler tarafından İ.Ö. 1405′te kurulduğu ifade edilen Side, İ.Ö. VI. y.y ın yarısından itibaren, sırası ile, Lidyalıların, Perslerin, İskender’in, Antiogonos’un, Ptolemaiosların egemenliğini tanımıştır.İ.Ö. 215 ten sonra Suriye Krallığı’nın denetiminde imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilen kent İ.Ö. Apameia barı kurulduğu ifade edilen Side, İ.Ö. VI. y.y ın yarısından itibaren, sırası ile, Lidyalıların, Perslerin, İskender’in, Antiogonos’un, Ptolemaiosların egemenliğini tanımıştır.
İ.Ö. 215 ten sonra Suriye Krallığı’nın denetiminde imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilen kent İ.Ö. Apameia barışı ile Bergama Krallığı’na bırakılmıştır, daha sonra Doğu Pamphilya bölgesi ile birlikte bağımsızlığını koruyarak büyük bir ticaret donanmasıyla refaha ve zenginliğe kavuşmuştur.İ.Ö. 78 den sonra Roma egemenliğinde bulunan Side, daha sonra Bizans egemenliğine girdi. İ.S. V. y.y. ve VI. y.y. larda Psikoposluk merkezi olan Side en parlak devrini yaşamıştır.
Eşsiz bir işçiliği olan kentin ana kapısı iki kule arasındadır. Side kentinde iki ana cadde vardır. Bu caddeler Antik Çağın sütunlu caddelerine örnektir. Kent kapısını geçtikten sonra yassı taşlarla döşeli alan bu caddelerin başlangıç yeridir. Bu caddelerin her iki yanında sütunlu portikler ve onların arkasında dükkanlar bulunmaktadır.Surun dışında, kent kapısını karşısında Anadolu’nu en büyük tarihi çeşmesi “nymphaeum” vardır.Bu çeşmenin önünde geniş bir havuz yeri alır. Tiyatrodan sonra geniş bir caddeden geçip anıtsal bir yapıya varılır.
Side’de ayrıca tapınaklar ve su kemerleri vardır. Tapınaklardan en önemlileri Athena, Apollon ve Men tapınaklarıdır. Side’nin suyu yaklaşık 25 km. mesafeden, Oymapınar baraj gölü içinde bulunan dumanlı kaynağından getirilmiştir. Bu su taşıma sistemi kimileri iki katlı olan on su kemerinden oluşur. En büyüğü Oymapınar yakınında olup 40 gözlüdür.
Büyük bir Roma Hamamı bugün müze haline getirilmiştir ve bölgenin en güzel arkeolojik eserler kolleksiyonunu barındırır. XIII. y.y. da Selçuklu’ların XIV. y.y. da ise Hamitoğulları ve Tekelioğullarının, XV. y.y. da kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçik kent bu dönemlerde yerleşim yeri olmamıştır.Halen, Roma ve Bizans dönemlerinin yapı ve özelliklerini taşıyan kent surlarının bir çok yeri yıkılmışsa da kara tarafındaki surların hemen tümü ayakta kalabilmiştir.

|